önce kisaca filmin icerigi:
'Ask Tesadüfleri Sever', dogumlarından itibaren cocukluk ve ilk genclik yılları boyunca yolları Ankara’da kesisen, 2010 yılında İstanbul’da tanisan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin Erdogan) birbirlerine dogru ve engellerle dolu ask macerasini anlatirken, bir yandan da geri dönüslerle onlarin bugünlerini yaratan dönemlere uzaniyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’li ve 2000’li yillarini ziyaret ederek, o yilların artik unutulmaya yüz tutmus popüler kültür ögelerinden, müziklerinden, yasam biçimlerinden ve aliskanliklarindan besleniyor. 'Ask Tesadüfleri Sever' pek cok gercek hikayeden yola cikilarak derlenmis olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptigi nostaljik yolculugun icinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yillarca akillardan cikmayacak bir ask filmi vaad ediyor...
Gercekten cooook ama cooookk güzel bi ask filmi, gözünü kirpmadan izliyeceginizden eminim :) ...Özelikle askin tesadüflerine inanalardansaniz.Eminimki benim gibi bi cok seye sahide olmussunuzdur hepiniz... :) Olamazmi dedimizde, birini olabilir dedigini :) duymusuzdur..
Ama tabikide Mehmet Günsür ve Belcim Bilgin harika oyunculuklarida etkiliyolar insani, Son sahnede göz yaslariniz tutmaniz imkansiz gibi birsey. Ask diye birsey yok, o eskidendi diyenlere inat, sanki `ask tesadüfleri sever´ filmi bize hala askin var oldugunu haykiriyo gibi... Hem gülmek hemde duygusal dakikalar yasamak istiyosaniz kesinlikle kacirmamaniz gerektigini düsündüm bir film.
Bide su klasik kiz kulesi ve bogaz manzarsi degilde :) kugulu park, sinasi sahnesi, atakule, botanik park ve manhatten gibi ankaranin güzeliklerini yansitan bir film olmus. Özelikle ankarayla baglari olan kisilerin cok beyeniceni düsünüyorum.
Yani kisaca... Ankara`da da güzel anilar olabilecegini, istanbul bogazi´na bakip bir
siir okumadan da askin anlatilabilecegini kanitlayan bir film olmus :)))
Bir ankara masali ... ve beni hala askin olduguna inandiran bir film ...
